2. Ünite: Din ve Toplum

Özet Bilgi
GİRİŞ
Dinsel davranışın evrensel olduğu düşünülür. Aslında, antropologlar tarafından az da olsa dinsel pratiği olmayan topluluklar tespit edilmiştir. Din ve toplum ilişkisi kurumlar sosyolojisinin en temel alanı olduğu gibi, sekülerleşme sebebiyle din dışı olarak düşündüğümüz birçok kurum dinin evrilmesiyle ortaya çıkmıştır. Bu yüzden dini ve dinsel davranışı anlamak, toplumu anlamakla eşdeğerdir. Dinin sosyolojik açıklaması, onun hakikatini aramaz. Din, bir toplumsal kurum olarak ve dinsel davranışla ilgili bütün diğer toplumsal faktörlerle ilişkilendirilerek sosyolojinin konusu olur. Özetle din, sosyolojinin çalışma konusu olarak ele alınacağı zaman öncelikle bir toplumsal kurumdur.

Özet Bilgi
Türkiye'de Diyanet İşleri Başkanlığınca kamu hizmeti olarak yürütülen din hizmetleri sıcak tartışmaların konusudur. Bulunduğunuz yerde bir camiye giderek imamla sohbet ediniz, kamu görevi olarak yürüttüğü din hizmeti hakkında görüşlerini sorunuz. İmamın kendini ücret karşılığı iş gören biri olarak değil, bir "gönüllü" olarak algıladığını göreceksiniz. Türkiye'deki model çok eleştirilmekle beraber, İslam'ın ruhuna uygundur. Camide namaz kıldıran imam dini liderliğin politik yanından vazgeçmiş, cemaatle herhangi bir tahakküm veya kontrol ilişkisinde olmayan, bir gönüllüdür. Bu durum İslam'ın din hizmetini "gönüllülük" esasıyla tarif eden ruhuna da uygundur. Kamu hizmeti olarak yürüttükleri görevlerini hitap ettikleri kitlenin isteklerine göre şekillendirmek zorunda olmadıklarından dinin mesajını anladıkları gibi aktarırlar. İmamla sohbetiniz sırasında görevinden ve cemaatinden memnuniyet derecesini anlamaya çalışınız.
Özet Bilgi (2. Ünite)
DİNE TEMEL YAKLAŞIMLAR
Din sosyolojisi literatürü, teorik tartışmalar açısından oldukça zengindir. Bu teorik tartışmalar, dinin bir toplumsal kurum olarak ortaya çıkışını, işleyiş biçimini, toplumsal işlevini ve diğer toplumsal kurumlarla olan ilişkisini çok farklı açılardan ele almaktadır. Bu yaklaşımlar sırasıyla tarihsel materyalist yaklaşım, sosyal psikolojik yaklaşım, toplumsallık yaklaşımı, fenomonolojik yaklaşım ve iletişimsel yaklaşımdır. Şimdi bu yaklaşımları kısaca ele alalım.
Özet Bilgi (2. Ünite)
Marx ve Erıgels dini üstyapıda görmekle birlikte bu dünyanın genel teorisi, ahlaki yaptırımı, tesellinin ve haklılaştırmanın evrensel temeli olarak tarif etmişler dinin sınıf dayanışması yaratan ve ideolojik işlevleriyle ilgilenmişlerdir.
Pratik Bilgi
Pace’nin temsilcisi olduğu, kendinden önceki inanç sistemini kısmen olumlayan; ancak yeni bir açıklama ve yorum getiren, “iletişim olarak din”in kabul gördüğü yaklaşım İletişimsel yaklaşım 
Özet Bilgi (2. Ünite)
Tarihsel Materyalist Yaklaşım: Marx ve Engels
Marx ve Engels dini üstyapıda görmekle birlikte "ideoloji olarak din" (Morris, 2004, s. 43-85) diye adlandırılan ve kendi başına bir perspektif olan yaklaşımlarını ortaya koyarken dinin çıkış noktası, genel niteliği ve işleyişinin mantığına dair tarihsel materyalist analizler yapmışlardır. Dinin çıkış noktası bakımından görüşleri evrimci ve tarihsel materyalist bir şemaya uyar. Marx ve Engels'e (1957, s. 131) göre tüm dinlerin kaynağı insanların gündelik yaşamlarını kontrol eden doğa güçlerinin onların zihinlerindeki yansımalarından doğmuş kişileştirmelerdir ve her toplumda farklı biçimler alabilirler. Evrimin belli bir aşamasında bu çok çeşitli işlevlerde temsil bulan tanrıların tek bir tanrı kavramı altında birleştirildiğini kabul eden Marx ve Engels'e (1957, s. 131) göre tektanrıcılığın kökeni de buydu. Din onlara göre her ne kadar bu dünyanın "genel teorisi", "ahlaki yaptırımı, tesellinin ve haklılaştırmanın evrensel temeli" (1957, s. 37-8) ise de bir yanılsamadır. Ancak dinsel sıkıntıya önem atfederler; "O hem gerçek sıkıntının ifadesi hem de gerçek sıkıntıya karşı protestodur. Din ruhsuz bir durumun ruhu olduğu kadar, ezilmiş yaratığın iniltisi, kalpsiz bir dünyanın kalbidir de. O halkın afyonudur" (Marx ve Engels, 1957, s. 37-8).
Özet Bilgi (2. Ünite)
Sosyal Psikolojik Yaklaşım: Weber
Weber dini tanımlamamış ancak "teodise (Morris, 2004, s. 87; olarak din" diye adlandırılan (Morris, 2004, s. 87; 104-43) yaklaşımı çerçevesinde dinlerin vaatlerini ayrıntılı olarak ele almış ve dinsel etik ve ekonomik yaşam arasındaki ilişkiyi incelemiştir. Berger, (1967, s. 193) Weber'in Dünya Dinlerinin Sosyal Psikolojisi adlı eserinde ortaya koyduğu dört rasyonel teodise türünün altını çizer: bunlar bu dünyada telafi sözü, bir "öte"de telafi sözü, dualizm ve karma doktrinidir. Görüldüğü gibi dinler yaşamı anlamlandıran ve yaşanılır kılan reçetelerdir.
Özet Bilgi (2. Ünite)
Tayfun Atay teodise için kötülüğün varlığı ve gerçeği karşısında Tanrı'nın iyilik ve adilliğinin onaylanması karşılığını kullanır.

Pratik Bilgi
Din ve ekonomi arasındaki ilişkiyi analiz eden Max Weber’e göre aşağıdakilerden hangisi modern kapitalizmin gereksinim duyduğu etik ilkelerden biri olarak sayılmaz. 
Özet Bilgi (2. Ünite)
Toplumsallık Yaklaşımı: Durkheim
Durkheim, bütün dinlerde önceki dinlerden unsurlar bulunabildiğinden dinin en ilkel biçimlerinin bilgisini aramaya girişir. Ona göre hiçbir unsuru kendinden önceki başka bir dine dayanmayan bir din "ilkel din"dir. Öyleyse "ilkel dinsel yaşantının temel biçimleri" incelenmeli ve her durumda bağlı olduğu koşullar araştırılmalıdır. Durkheim, dini "kutsal şeylere, yani belirgin olarak ayırt edilen ve yasaklanmış şeylere ilişkin birleşik bir inançlar ve uygulamalar toplamı; onlara içtenlikle inananların tümünden oluşan ahlaki bir topluluğu bir arada tutan inançlar ve uygulamalar" olarak tanımlar.

Yorumlar